Son zamanlarda yoğun bir
gündem var, Gerçi Türkiye’de gündem her zaman yoğun olmuştur, her zaman bir
olayı atlatamadan yeni olaylar ortaya çıkmıştır ve arada kaynayan çok konu
olmuştur… Sosyal, siyasal, ekonomik değişimlerin yaşandığı ve “gelişmekte olan ülke”
konumunda olan ve gerek konum gerekse her türlü potansiyelinin güçlü olması
bakımından Türkiye’nin kimi süreçleri bu denli keskin yaşaması normaldir.
Şimdi içinizden bu yazımı
okuyanlar içlerinden ya da beklide yanında olanlara diyorlardır “Bak işte kendi
söylemiş ama ağzı olan konuşuyor, eline klavyeyi alan kendisini yazar
zannediyor”. Ne yazık ki hiçbir zaman böyle bir iddiam olamadı.
Bunları yazmamın nedeni son
zamanlarda “Büyükler” tarafından sürekli apolitik, ilgisiz, bilgisiz, kültürsüz
olarak nitelendirilen; yine o “büyükler”in gelecekten umutsuz olmasına neden
olan biz gençlerin aslında onların sandığı gibi olmadığımızı göstermektir. Ne
yazık ki kendimi de içine koyduğum “Genç kitle”de de bir umutsuzluk görmek,
sürekli bir isyan etme, içeriği anlamadan karşı çıkma, eleştiri hakkını hakaret
edebilme hakkı sanma gibi eğilimler görmek bazen beni de umutsuzluğa sürüklüyor
ama yine de her zaman demişimdir “gençlerin gelecekten ümitsiz olması
kendilerinden ümidi kesmiş olmaları anlamına gelir”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder