16 Temmuz 2012 Pazartesi

Bazen Sadece "Bazen" Diye Başlarsın Cümleye


Normal şartlarda çoğul konuşurum ilk tanıştığım insanlarla ve yazarken… Ama son zamanlarda normal olmayan şeyler yaşadığımdan mıdır nedir bu defa daha samimi konuşmak isterim sizinle, izninizle.

Bazen öyle olur ki (üst üste Bazen’li cümleler kurmak zorunda kalırsın) üstüne üstüne gelir her kötü haber. Malum kötü haberlerin bir de çok çabuk yayılma gibi bir özelliği var. Merak etme yeni arkadaşım, sana burada başıma gelen kötü şeylerden bahsetmeyeceğim. Az önce parantez içinde de söylediğim bazen’li cümlelerimi kurmak istiyorum sana. Çünkü ben alıp karşıma birini böyle konuşamıyorum. Belki böyle kimse olmadığındandır ya da belki yazarken daha özgür olduğumdan, belki de sadece silebildiğimdendir yazdıklarımı ve belki sadece klavyemin, kalemin kağıdın ya da bu word belgesinin bana gülemeyeceğindendir. Çünkü bu konuşurken hep böyle oluyor. Nasıl mı? O yansıttığım ciddi duruş bu tarz duygusal olduğu düşünülen cümleler kurmaya başladığımda yıkılıyor. Ne ben bu duruşumdan ödün verebiliyorum ne de karşımdaki alışabiliyor. İyisi mi ben böyle patır patır yazayım dedim. Hem sen sıkıldığında terk edersin ve bana ayıp olmaz çünkü ben bunu görmem.

Benim sitem etme huyum yoktur. Bazen edermiş gibi görünürüm ama etmem, ne sitem ne şikayet. Dertleşmek demek sadece şikayet ve sitemden ibaret değildir. Yine bazen kendi kendine konuşurken fark edemediğin yanlarını fark edersin başkasıyla konuşurken, o sadece dinlese bile bir bakışından çıkış yolunu bulabilirsin. Tabi en önemli şey hayatında o noktaya gelene kadar biriktirdiklerin oluyor. Hani şair demiş ya “Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenleri, eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak…” diye, belki de şairin kastettiği şey de buydu. Sema’ya ağlayarak bakma kısmı o güneş rengi yapraklarındandır büyük ihtimalle. İşte bahsettiğim bu; güneş yaprakları. Ben de güzel dostlar biriktirdim Allah’a şükür ama bazen…

Yalnız kalmak istiyor insan bazen. İçten içe bekliyor, umut ediyor ama yine de yalnız kalmak istiyor. Çünkü eğlenmek istemiyor, dertleşip, anlatıp kapatmak istemiyor o defteri. Çünkü suçluluk duyuyor elinde olmayan şeylerden. Bazen sadece etmesi gereken bir duayı etmediği için suçluyor kendisini…

Ben de bu kafayla böyle boş boş dolanıyorum sevgili yeni arkadaşım. Aslında anlatmak istediklerim çok daha başkaydı, umarım beni anlamışsındır. Anlamasan bile öyle olduğunu yani anladığını düşünmek beni mutlu edecek :)

Saygı ve sevgilerimle….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder